Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleşen 2. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi 7 Kasım tarihinde başladı ve 9 Kasım tarihinde sona erecek. Sosyal Bilimler alanında gerçekleştirilen ve Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Bayburt Üniversitesi ve Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitelerinin de ortak olduğu kongreye katılım çok yüksek.
Kongrenin açılış töreninin ardından başlayan paralel salonlarda gerçekleştirilen bildiri sunumları, kongre boyunca devam edecek. Çok sayıda katılımcının akademik çalışmalarıyla zenginlik kattığı kongrenin geleneksel hale dönüşerek, önümüzdeki yıllarda da diğer ortak üniversitelerin ev sahipliğinde gerçekleştirilmesi düşünülüyor.
Yurtiçi ve yurtdışından akademik camianın buluşma noktası olan kongrede katılımcıları bir de sergi sürprizi karşıladı. Üniversitemiz İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gülsüm Çalışır’ın Bilimsel Araştırma Projesi kapsamında yürütücülüğünü yaptığı “Çay İçme Kültürünün Kişilerarası İletişime Katkısı” başlıklı çalışmanın bir çıktısı olarak hazırlanan fotoğraf sergisi, katılımcıların beğenisine sunuldu.
Doç. Dr. Çalışır sergi ile ilgili olarak yaptığı açıklamada uluslararası bir kongre kapsamında kendilerine böylesi bir sergiyi açma fırsatı verdikleri için Rektörümüz Prof. Dr. Sayın Halil İbrahim Zeybek’e teşekkür etti. Kişilerarası iletişimde çayın önemine vurgu yapan Çalışır, çaysız sohbetlerin aysız gökyüzüne benzediğini dile getirerek, kişilerarası iletişim söz konusu olduğunda çay içme geleneğinin ön plana çıktığını ve çayın sohbetin devamını sağladığına dikkat çekti. Adı geçen sergide çalışmanın yürütücüsünün yanı sıra, araştırmacılar Öğr. Gör. İhsan Türkal, Öğr. Gör. Burak Türten, Arş. Gör. Dr. Elif Kütükoğlu ve doktora öğrencisi Caner Özarslan’ın fotoğrafları sergileniyor.
Rektörümüz Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek ise gündelik hayatın vazgeçilmez bir içeceği olan çayın bilimsel bir çalışmaya dönüştürülmesi ve bunun da fotoğraflarla zenginleştirilerek, sergide sunulmasının ilgi uyandırıcı olduğunu vurguladı. Zeybek ayrıca, “Çay, bizim kültürümüz için çok önemli bir yere sahiptir. İlk kez 1920’li yıllarda Ali Rıza Ertem hocamız çayı Batum’daki bir arazi incelemesi sırasında görüp, oradaki iklim ve hava şartlarının da bizim Doğu Karadeniz kıyılarına çok benzediğini ve bu nedenle de buradaki alanlarda da çayın yetiştirilebileceğini fark etmiş, böylelikle çayı bizim hayatımıza ve kültürümüze kazandırmıştır. Bu anlamda her gün hayatın içinde olan, kültürümüzün bir uzantısı olan alışageldiğimiz bu içeceğin bir çalışma konusu olarak değerlendirilmesi gerçekten ilgi çekici bir durum. Çayın, sohbetsiz tadı çıkmaz. Çalışmanın yürütücülüğünü üstlenen hocamız da bu düşünceden yola çıkarak böylesi bir çalışmaya imza atmış. Sosyal bilimler alanında düzenlediğimiz bu kongremizde böyle bir sergi ile etkinliğe dahil olan, kongremize renk katan ve sergiye fotoğrafları ile katkı sunan hocalarımızı tebrik ediyorum” şeklinde düşüncelerini dile getirdi.
- Gösterim 1597
- Toplam 7